BLACK SWAN ---- Orta düzeyde bir film benim için ama insanı merakta bırakan bir film ve kendini sıkmadan izlettiriyor. Natalie Portman ve Mila Kunis rollerinin haklarını veriyorlar. İzlemenizi tavsiye ederim. J
Konusu : New York’ta
yaşayan Nina genç ve yetenekli bir balerindir. Hayatının tamamını kapsayan dans
en büyük tutkusu, yaşam amacıdır. Nina, eski bir balerin olan ve kızına sürekli
dans konusunda hırs aşılayan annesi ile birlikte kalıyordur. Kuğu Gölü balesini
sahneye koyan bale yönetmeni Thomas Leroy, yeni sezonda Beyaz Kuğu'yu
canlandıran baş balerini değiştirmeye karar ve ilk terci olarak da Nina'yı
görür. Yönetmen
zarif, masum ve saf Beyaz Kuğu ile kötülüğün, şehvetin ve bilinmezliği
temsilcisi Siyah Kuğu'yu aynı anda canlandırabilecek bir balerin arıyordur.
Nina bunu gerçekleştirebilmek için elinden geleni yapsa da, bu rol için başka
bir rakibi daha vardır ve o da yönetmen Leroy'u etkilemeyi başarmıştır. Beyaz
Kuğu rolünde harikalar yaratan Nina ne kadar çok çalışırsa çalışsın içindeki
Siyah Kuğu'yu ortaya çıkaramıyordur. Fakat rakibi Lily Siyah Kuğu performansında
Nina'dan çok daha iyidir. İki genç balerin arasındaki rekabet ilginç bir
dostluğa dönüşürken Nina da kendi karanlık tarafıyla yüzleşmeye başlamıştır. Bu
yüzleşme her ne kadar onu mahvedebilecek türden bir kayıtsızlığa dönüşse
bile...
THE HOST ---- The Host (
Göçebe ) Şuana kadar en sevdiğim filmler arasında. Bilim kurgu filmleri her
zaman dikkatimi çeker. Ama bu film bende bambaşka bir etki bıraktı. Kitabını da
okumamdan kaynaklı bir merak olabilir tabii. Defalarca izlediğim nadir
filmlerden. The Host sizi inanmaya ve aşka götürecek. Türkçe dublajlı ve
altyazılı halini de izledim. Her zaman altyazılı film izlemekte fayda var.
Kendi sesleri ve duygularını ancak bu şekilde anlayabiliyoruz. Biraz daha devam
edersem spoiler vermek zorunda kalacağım. J İyi seyirler..
Konusu : Dünya
bir uzaylı türünün istilasına uğramış ve maalesef insanlık virütik biçimde
yayılan bu çok güçlü türe yenik düşmüştür. İnsan bedenlerine hiçbir zarar
vermeden bilinçlerini ve ruhlarını ele geçiren ve Wanderer denilen bu tür bir
şekilde dünyaya da barışı getirmiştir. İstila sonrası bedeni ve zihni ele
geçirilmeden kalan bir avuç insan grubu yakalanmadan yaşamaya çalışmaktadır.
Melanie Stryder'dan bu insanlardan biriyken Jared Hower adında hala 'insan'
olan bir genç ile karşılaşır ve ikili çok geçmeden aşık olur. Güvenli bölgede
olmadıkları için Melanie bir şekilde yakalanır ve istilacıların eline geçer.
Bedeni ve zihni artık ele geçirilmiştir. Melanie'nin güçlü duygularını ve
iradesini kullanarak yeryüzünde yaşayan son insanların yerini tespit etmeye
çalışan güçler, genç kıza tam anlamıyla hakim olabilmişler midir?
Alacakaranlık
serisiyle dünyayı sallayan Stephenie Meyer'ın romanından bilim-kurgu ve gerilim
sinemasının başarılı yönetmeni Andrew Niccol tarafından uyarlanarak
beyazperdeye aktarılan filmin başrolünü ise genç oyuncu Saoirse Ronan
üstleniyor.
Güzel post olmuş, laım oldukça bakıp izlemek lazım :) Takipteyım bana da beklerım :) http://meralgumus.blogspot.com.tr/
YanıtlaSilçok teşekkür ederim beğendiyseniz ne mutlu :) hemen bakıyorum :)
Silsiyah kuğu harika :)
YanıtlaSilbanada beklerim www.kiriksemsiye.blogspot.com
sevgiler
evet gerçekten güzel takipteyim :)
Sil