26 Temmuz 2014 Cumartesi

Film Önerileri


BLACK SWAN ---- Orta düzeyde bir film benim için ama insanı merakta bırakan bir film ve kendini sıkmadan izlettiriyor. Natalie Portman ve Mila Kunis rollerinin haklarını veriyorlar. İzlemenizi tavsiye ederim. J

KonusuNew York’ta yaşayan Nina genç ve yetenekli bir balerindir. Hayatının tamamını kapsayan dans en büyük tutkusu, yaşam amacıdır. Nina, eski bir balerin olan ve kızına sürekli dans konusunda hırs aşılayan annesi ile birlikte kalıyordur. Kuğu Gölü balesini sahneye koyan bale yönetmeni Thomas Leroy, yeni sezonda Beyaz Kuğu'yu canlandıran baş balerini değiştirmeye karar ve ilk terci olarak da Nina'yı görür. Yönetmen zarif, masum ve saf Beyaz Kuğu ile kötülüğün, şehvetin ve bilinmezliği temsilcisi Siyah Kuğu'yu aynı anda canlandırabilecek bir balerin arıyordur. Nina bunu gerçekleştirebilmek için elinden geleni yapsa da, bu rol için başka bir rakibi daha vardır ve o da yönetmen Leroy'u etkilemeyi başarmıştır. Beyaz Kuğu rolünde harikalar yaratan Nina ne kadar çok çalışırsa çalışsın içindeki Siyah Kuğu'yu ortaya çıkaramıyordur. Fakat rakibi Lily Siyah Kuğu performansında Nina'dan çok daha iyidir. İki genç balerin arasındaki rekabet ilginç bir dostluğa dönüşürken Nina da kendi karanlık tarafıyla yüzleşmeye başlamıştır. Bu yüzleşme her ne kadar onu mahvedebilecek türden bir kayıtsızlığa dönüşse bile...



THE HOST ----  The Host ( Göçebe ) Şuana kadar en sevdiğim filmler arasında. Bilim kurgu filmleri her zaman dikkatimi çeker. Ama bu film bende bambaşka bir etki bıraktı. Kitabını da okumamdan kaynaklı bir merak olabilir tabii. Defalarca izlediğim nadir filmlerden. The Host sizi inanmaya ve aşka götürecek. Türkçe dublajlı ve altyazılı halini de izledim. Her zaman altyazılı film izlemekte fayda var. Kendi sesleri ve duygularını ancak bu şekilde anlayabiliyoruz. Biraz daha devam edersem spoiler vermek zorunda kalacağım. J İyi seyirler..


Konusu : Dünya bir uzaylı türünün istilasına uğramış ve maalesef insanlık virütik biçimde yayılan bu çok güçlü türe yenik düşmüştür. İnsan bedenlerine hiçbir zarar vermeden bilinçlerini ve ruhlarını ele geçiren ve Wanderer denilen bu tür bir şekilde dünyaya da barışı getirmiştir. İstila sonrası bedeni ve zihni ele geçirilmeden kalan bir avuç insan grubu yakalanmadan yaşamaya çalışmaktadır. Melanie Stryder'dan bu insanlardan biriyken Jared Hower adında hala 'insan' olan bir genç ile karşılaşır ve ikili çok geçmeden aşık olur. Güvenli bölgede olmadıkları için Melanie bir şekilde yakalanır ve istilacıların eline geçer. Bedeni ve zihni artık ele geçirilmiştir. Melanie'nin güçlü duygularını ve iradesini kullanarak yeryüzünde yaşayan son insanların yerini tespit etmeye çalışan güçler, genç kıza tam anlamıyla hakim olabilmişler midir?

Alacakaranlık serisiyle dünyayı sallayan Stephenie Meyer'ın romanından bilim-kurgu ve gerilim sinemasının başarılı yönetmeni Andrew Niccol tarafından uyarlanarak beyazperdeye aktarılan filmin başrolünü ise genç oyuncu Saoirse Ronan üstleniyor.

24 Temmuz 2014 Perşembe

Mimlendim !

İlk kez mimlendim çok mutluyum. Beni mimleyen Özge KARA ' ya teşekkürler. :)

1- Yaşamak deyince aklına gelen ilk kelime ?
Biraz garip olacak ama aklıma ilk gelen 'ölüm' ! Her Şeyin bir sonu var. Yaşamımızın da öyle.. Sonlar her zaman daha çok etkiler beni ve daha çok akılda kalır.

2- Yaşam ile ölüm arasındaki ince çizgi nedir ?
Bir an var ki yaşıyorsun saniyeler sonra ise bu hayatta değilsin. Çok çok ince bir çizgi olmalı. Arkasında ise anlatılmaz hüzünler bırakan..

3- İleriye dönük en büyük hayalin ?
Küçüklükten beri olan yurtdışı hayallerim. Tabi ilk kendi ülkemi gezip gördükten sonra. :) Ama başka ülkeler hep beni etkilemiştir. Gerek düzenleri gerekse düşünce tarzları olarak. Bu yüzden en büyük hayalim bu.

4- Daha önce gerçekleşip seni çok mutlu eden hayalin var mı ? Varsa ne ?
Daha çok ileriye dönük hayaller yaptığım için gerçekleşen bir hayalim olmadı malesef :(

5- İleride yaşamayı hayal ettiğin şehir ?
Temelli yaşamayı düşündüğüm bir şehir yok şuanlık. Ama üniversite hayatım için istediğim tek yer Eskişehir. Küçük bir şehir olmasına rağmen ilk görüşte bayıldığım samimi bulduğum bir şehir.

6- Eğer bir kelime olsaydın ne olurdun ?
Sanırım ' huysuz ' olurdum. Çok sevdiğim samimi olduğunu düşündüğüm bir kelime. :)

Bende

Tubionblog
Sempatik Blog

Mimliyorum.  :)




Tatile Birkaç Gün Kala

   Bir aydır tatil planları yaparken ne çabukta geçti zaman. 
Bikini yeni kıyafetler derken en önemli şeyi unutuvermişim. Zayıflamak ! Vermem gereken 5 kilo olduğu gibi yerinde duruyor. 
Son günlerde aklıma dert oldu. Fazlalıklarım daha bir gözüme batmaya başladı. 
Bir günde zayıflamaya çalışanlardanım bende ( ! ) 
Sabah sabah meyve nerden aklıma geldiyse. Kavunlu süt yapmaya karar verdim. (Sanırım benim uydurmam :D ) Kavunu rondodan geçirdim birazda süt ekledim. Kahvaltıma çok büyük renk ve farklılık kattı. Tadını da çok sevdim.
 Kaloriyi dert etmeyenler içinde önerim dondurma katmaları. Çok güzel bir tat veriyor. Hem yapması basit hem de doyurucu . Artık bu tarz sağlıklı şeylere yönelsem daha iyi olacak gibi…


23 Temmuz 2014 Çarşamba

Sevdiğim Saç Bakım Ürünleri



Lıve Clean Exotic Nectar - Argan Oil    Çok sevdiğim ve çok bereketli olan ürünlerden biri. Yaklaşık 1 aydır kullanmama rağmen şişenin yarısına bile gelmedim. Oldukça doğal bir ürün. Saçı ağırlaştırmadan besliyor ve yumuşatıyor. Her saç tipi için uygun. Üstelik kokusunu da çok seviyorum .



( neredeyse tüm zararlı maddeleri içermiyor ) Bekleme süresi yazmamış ama ben sürdüğüm gibi yıkıyorum ve etkisi yine mükemmel.

Gelelim bir sonraki ürünümüze




Gliss Ultimate Oil Elixir - Saç Bakım Maskesi      Henüz yeni kullanmaya başladığım ama hemen kendini fark ettiren ürünlerden biri. Özellikle yukarıdaki ürünle beraber kullanıldığında harikalar yaratıyor . Saçlarımın rahatladığını hissedebiliyorum. Çok işlem görmüş ve yıpranmış saçlar için bu ürün, yani tam benlik. Henüz kırıklarıma iyi gelmedi ama çok büyük etkisini görüyorum.  Bu ürünün çok farklı bir kokusu var ama ben çok seviyorum.


Sadece 1 dakika beklemek yeterli. Sevdiğim bir özelliği , beklemek muhtemelen sıkıcı olabilirdi.

İki ürünü de tavsiye ederim. Watsons'ta bulabilirsiniz.  :):)

İlkler...

Huysuz Fikirler'in ilk yazısı ge-li-yoooor !          

  O kadar bomba gelemiyorum ama çok heyecanlı olduğumu söyleyebilirim . Bu dünyayla daha yeni tanışmama rağmen beni içine alıp götürdü. Blogların arasında kayboldum adeta. 
Yazın ortasında evimde geçen uzun ve sıkıcı günlerden sonra bu blog işi hayatıma renk kattı diyebilirim. Blog okudukça bende yazmaya heveslendim. 
Aslında düşüncelerimi kaleme almayı çok beceremesem de içimdeki heves beni bu blogun kapısına getirdi. Zorla araladım o kapıyı. Ardına kadar benim ve sizin için açılmış durumda. Umarım benim diğer bloglardan aldığım tatları size de verebilirim.

  Blogumuza gelirsek her telden çalmayı düşünen bir huysuz var karşınızda. :D Bir sonraki yazım ne mi olacak ? Güzel bir şey olsa iyi olur !